1 Temmuz 2017 Cumartesi

Perfetti Sconosciuti ( Perfect Strangers) / 2016




"İnsanlar ayrılmayı öğrenmeli"
Bu replik, filmin özeti sanki...
Evet, insanlar, ayrılmayı öğrenmeli..
İnsanlar, kendileri ile olabilmeyi öğrenmeli..
İnsanlar, iki yüzlü ilişkilerdense tek başınalıklarının daha huzurlu olabildiğini öğrenmeli..
Son yıllarda, hayatımıza inanılmaz hızla giren teknoloji, bizi daha çok insana bağlarken, daha çok yalnızlaştırıyor galiba...Sanıyoruz ki daha çok arkadaş edinebiliriz, daha iyi sevgililer bulabilir, mükemmel evlilikler yapabiliriz.. Ama hızla bulunanlar hızla tüketiliyor sanki.. Ve nasılsa kolay ya kaybedilenin yerine yenisini bulmak.. Dünya ayaklarımızın altında ya.. Herkes, herşey bir tık uzağımızda ya.. Akıllar başlardan gidiyor....
Film, 7 eski arkadaş arasında geçiyor. Üç evli çift ve bekar arkadaşları...Dolunay tutulmasının olduğu bir akşam, akşam yemeği için toplanıyorlar. Bir masa etrafında yenilen yemekler ve şaraplar eşliğinde sohbet koyulaşıyor ve konu cep telefonlarına geliyor.. Ve bir oyun oynamaya karar veriyorlar. Herkes cep telefonunu masanın üstüne koyacak. Gelen mesajlar herkese okunacak, gelen aramalar hoparlör ile herkese dinletilecek.. Sonrası.. Oyun, oyun olmaktan çıkıyor.. Sırlar, yalanlar, ihanetler, ikiyüzlülükler bir bir ortaya dökülüyor..İlişkilerin, arkadaşlıkların gerçek yüzü de..
Film, tek mekanda geçiyor..Şahane dialoglar ve çok doğal oyunculuklar ile bir an bile sıkmıyor izlerken..
Ferzan Özpetek filmlerini andırıyor.. Kocaman masa, yemekler, karışık ilişkiler..
Ve sonunda bizi ters köşe yapıyor finali ile..
Ve koca bir soru bırakıyor akıllarda.. Herşeyi bilmek mi?.. Hiçbirşey bilmeden mutlu, mesut hayata devam etmek mi?