6 Ocak 2021 Çarşamba

Yelda:En Uzun Gece/ Yalda, A Night For Forgiveness


 


Yelda:En Uzun Gece /Yalda, A Night For Forgiveness

Yapım Yılı: 2019

Yönetmen:Massoud Bakhshi

Senaryo:Massoud Bakhshi

Ödüller: Sundance Film Festivali/Dünya Sineması/Drama/ Jüri büyük ödülü

Antalya Altın Portakal Film Festivali/ En iyi yönetmen


"Dostluk ağacını dik, murat meyvesi verir

 Düşmanlık fidanını sök, sayısız dert getirir

 Meyhaneye konukken hürmet göster rintlere

 Yoksa ey can, sarhoşluktan çıkınca başın ağrır

 Sohbet gecesini ganimet say

 Çünkü, bizden sonra

 Daha çok döner dünya, çok geceyle gündüz gelir" Şirazlı Hafız


21 Aralık, Şeb-i Yelda.. Yani en uzun gece. 

En eski inanışlardan olan Zerdüştlük'de gece bitip, sabah güneş doğana kadar yemekler yenilip, eğlenceler düzenlenir, o zorlu geceler ısınır, ışıklanırmış. O gecelerde aşıklardan şiirler okumak gelenekmiş. En makbulu da Şirazlı Mahmut'un şiirleriymiş.

Halen, özellikle İran'da kutlu gece kabul edilen 21 Aralık'ta aile, dostlar biraraya gelir, bereketi temsil eden nar yenir, sabaha kadar muhabbet edilir. 


Yönetmen Massoud Bakhshi, İran'da gerçekten de var olan ve sadece yılda bir kez, en uzun gecede yayınlanan programın, stüdyodan canlı yayınını aktarır bu filminde. Programın adı "Affefmenin Gücü" dür. İdama mahkum olan kişinin canlı yayında, mağdurun yakını tarafından affedilmesi ve böylelikle idam cezasının ortadan kalkmasıdır programın amacı. Aslında amaç raytinglerin artmasıdır. Amaç, seyircilerin SMS göndermeleridir. Katil affedilsin diyenler 1, cezasını çeksin diyenler 2 yazarak mesaj göndereceklerdir. 

22 yaşındaki Meryem, 65 yaşındaki dul Nasser ile muta nikahı ile evlendirilmiştir. Nikahın şartı Meryem'in hamile kalmamasıdır. Ancak Meryem hamile kalmış ve bu yüzden eşi ile yaşadığı tartışma sırasında kazara Nasser'in ölümüne neden olmuş ve mahkeme tarafından idama mahkum olmuştur. Meryem'in tek kurtuluş şansı, Nasser'in kızı Mona tarafından canlı yayında affedilmesidir. 

Bir tarafta modern bir televizyon stüdyosu, bir tarafta adaletin çağdışılığı, bir tarafta stüdyo gerisinde bir programın kusursuz yayınlanmasını sağlayan akıllı kadınlar, bir tarafta, babası yaşında adam ile muta nikahı kıyan gencecik kızlar, bir tarafta babamı kaybettiğimde ruhumu kaybettim diyen bir kadın, bir tarafta kan parası için affedebilen aynı kadın. 

Öyle, ustaca zıtlıkları karşı karşıya getirmiş ki Bakhshi, bize kocaman bir pencere açmış o karanlık stüdyodan, şeriat ülkesindeki adaleti, kadının durumunu, zorunlu evlilikleri ve kısas yasasını görebildim diye. 

Ve klostrofobik bir stüdyoda gerilimi öyle ustaca tırmandırmış ve karakterlerin her birinin duygu durumunu, açmazlarını, zaaflarını o kadar iyi yansıtmış ki yakın plan çekimleri ile; filmin başından sonuna kadar el yürekte seyrettiriyor filmini. Elbette, bunda oyuncuların katkısı da hayli çok. 

Ve filmi seyrederken, kendilerini örterek gözlerden saklasalar da, ağızları mühürlü olsa da her istediklerini söylememeye, erkekten sonra gelse de yasalar karşısındaki yerleri, kadınların o inanılmaz güçlerini, sonsuz şefkatlerini ve kocaman yüreklerini hissettim ben. 


"Ben gecenin sonundan söz ediyorum

 Ben karanlığın sonundan

 Ve gecenin sonundan söz ediyorum

 Evime gelirsen eğer sevgili, bana bir ışık getir

 Ve küçücük bir pencere oradan

 Mutlu sokağın kalabalığını seyredeyim" Füruğ Ferruhzad

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder