Sinema sanatını çok seviyorum. Okumayı çok seviyorum.Yazmayı en çok seviyorum. Bir filmi izledikten, bir romanı okuduktan sonra düşüncelerim kelimelere dökülüyor. Ve ben o filmi , o romanı hep hatırlıyorum kendi kelimelerimle. Bir sanatı yorumlamak beni de o sanatın içine dahil ediyor ve bundan büyük keyif alıyorum. Bunu geç farkettim..Ama iyi ki farkettim....
9 Şubat 2014 Pazar
SAVING MR BANKS
''Saving Mr Banks''
Ben sevdim bu filmi...Nasıl sevmem ki?
Çünkü Mary Poppins çocukluğumun belki de en çarpıcı karakterlerinden biriydi...Kitabını okumuştum önce..Defa defa...Siyah şemsiyesi ile uçması, vitrinlerin önünden geçerken hayranlıkla kendini süzmesi, içinden neler neler çıkan çantası, sütlü çayı sevmesi...
Film, Mary Poppins'in yazarı Travers ile Walt Disney'in hikayeyi filme adapte etme sürecini anlatıyor..
Bu süreçte yazarın Mary Poppins karakterini kimden etkilenerek yarattığını ve Mr Banks'in kim olduğunu görüyoruz..
Travers'ın çocukluğuna yapılan flashback'lerdeki fotografsal çekimler olağanüstüydü...
Ve aslında çocukluğumuzun bizim hayatımızı nasıl inşa ettiğini, her detayın bizim bilinçaltımızı nasıl doldurduğunu ve affetmenin nasıl da önemli olduğunu bir kez daha bize hatırlatıyor film..
Mary Poppins size birşey ifade etmiyorsa bu filmi muhtemelen sevmeyeceksiniz...
Ama dedim ya ben sevdim..
Emma Thompson çok iyiydi...Bence Oscar'a aday gösterilmemesi yazık olmuş.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder