Sinema sanatını çok seviyorum. Okumayı çok seviyorum.Yazmayı en çok seviyorum. Bir filmi izledikten, bir romanı okuduktan sonra düşüncelerim kelimelere dökülüyor. Ve ben o filmi , o romanı hep hatırlıyorum kendi kelimelerimle. Bir sanatı yorumlamak beni de o sanatın içine dahil ediyor ve bundan büyük keyif alıyorum. Bunu geç farkettim..Ama iyi ki farkettim....
23 Nisan 2015 Perşembe
KIŞ UYKUSU/ 2014
Uzundur erteliyordum..Bugüne, karlı ve soğuk bir günde evde kısılıp kalmaya çok uygun düşer diye nihayet seyredebildim '' Kış Uykusu'' nu...
İtiraf ediyorum..Şimdiye kadar seyrettiğim NBC filmlerinden hep çok sıkıldım..Özellikle Uzak ve İklimler filmlerinde...Üç maymun bana göre daha ehveni şer idi..
Ama bu filmine bayıldımmm....
Oyunun karakterleri o kadar gerçekler ki...O kadar gerçek ve doğal dialoglar var ki..O kadar gözümüze sokulmadan ince ayrıntılarla işlenmiş ki film..
Yine karlar...Yine bir Anadolu şehri..Yine o kasvetli kış..Yine kısılmışlık ve daralma duygusu..Hepsi benzer...Ama o karakterler ve dialoglar filmi hoop diye diğer filmlerinin üstüne çıkardı benim gözümde..
Hiçbir şey üretmeyen , sadece düşünen ve yazan, aslında hak, adalet ve vicdan derken bir gülüşü ile bile ne kadar üstün olduğunu hissetirmeye çalışan, kimseleri beğenmeyen bir kesim aydını ( karakterin de ismi Aydın) ne de güzel anlatmış NBC..
Eve ayakkabı ile girilmesi ve imam efendi ayakkabısını çıkarınca evde erkek terliği olmadığı için ona bir kadın terliği verilmesi beni benden alan bir sahne oldu...
Aydın ile kardeşi Necla'nın dialogları, o bahsettiğim bir kesim aydın'ı ağır bir masaya yatırış şekliyle beni hayran bıraktı..
Keşke bitmese biraz daha sürse dedim..
Yazılacak çok şey var film hakkında..Çok detay var belki de gözden kaçırdığım..
Belki bir kez daha seyretmek gerekir sindirebilmek için..
Ama daha kar yağacak gibi gözüküyor..Belki kimbilir...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder