24 Ocak 2017 Salı

Elle ( O Kadın) / 2016



Filmin ana karakteri ile empati kuramadığımda farklı bir his duyorum seyrederken. 
Bu filmi seyrderken de hiseetiğim duygu huzursuzluktu sanırım. Beklediğim tepkileri, duyguları görememenin huzursuzluğu.
Aslında ilk dakikalarda belliydi yönetmenin ne yapacağı...
Michele, internet oyunları yapan bir şirket sahibi başarılı bir iş kadını. Yalnız  yaşıyor.Bir gün evine giren maskeli bir adam tarafından tecavüze uğruyor.
Tecavüzden sonra ilk olarak yerdeki kırılan dökülenleri toplaması, kendine bir suşi sipariş etmesi, olaydan uzun süre polis dahil kimseye bahsetmemesi ile en başından beri sıra dışı bir kadını seyrettiğimizi anlıyoruz.
Olaylar gelişip, Michele'nin hayatını gördükçe, babasının bir seri katil, annesinin 80 lerde hala estetik ameliyatlar yaptırıp genç sevgilisi ile evlenme planları yapan bir kadın olduğunu görüyoruz. Michele'nin etrafındaki arkadaşları, eski kocası hatta oğlu bile genel normların dışında insanlar.
Ve Michele dahil hepsinde gözlediğimiz bir kayıtsızlık hali. Ne olsa şaşırmayan, herşeyi normalleştirmiş ve hatta tepkisiz diyebileceğimiz davranışlar.
Ama yönetmen yan karakterlerden çok hep Michele ile ilgileniyor, onu ön planda tutmaya çalışıyor. Michele'in mağdur olmasına izin vermediği gibi haklı ya da haksız bir konuma sokmuyor onu davranışları ve yaşadıkları ile. En önemlisi ise empati yapmamıza izin vermiyor. Hep nötr bir göz, bize sadece gösteriyor.
Ve hatta yönetmen, filmin sonuna kadar beklemiyor tecavüzcünün kim olduğunu açıklamayı, filmin ortalarında öğreniyoruz bunu. Çünkü asıl olan Michele. Michele'nin yaptıkları...
Belki bu yüzden merak ettiğimiz eskiye ait kimi ayrıntının üstü çok açılmıyor, irdelenmiyor, Michele'in bu karaktere gelmesinin yapı taşları olsa da bu ayrıntılar.
"Michele, hep Michele" olmasını öyle iyi düşünmüş ki yönetmen..Yoksa biz Isabel Huppert'ın muhteşem oyunculuğunu, 63 yaşındaki bir kadından nasıl olağanüstü bir femme fatale çıktığını göremeyecektik.
Hayran kaldım bu oyunculuğa, bu yaşta bu kadar güzel olabilmesine...
Yönetmen Verhoeven çok iyi iş çıkarmış.
Basic Instinct filminin yönetmeni olduğunu da hatırlarsak, bu adamın femme fatale oluşturma konusundaki başarısını onaylamak gerekecek galiba..
Söylemeden geçemeyeceğim; intikam gerçekten soğuk yenen bir yemek imiş...Tabii başarabilene...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder