26 Ocak 2017 Perşembe

Queen of Katwe( Katwe'nin Kraliçesi)/2016



64 kareli muhteşem bir dünya satranç..Strateji ve taktiğin tüm inceliklerinin uygulandığı, sabır, sebat,  ileri görüş, tahmin, karşısındakinin zayıflıklarını görebilme, , değişik bakış açılarıyla bakabilme gibi özellikleri geliştiren, ya da bu özellikleri olanların, tahtanın üzerinde mucizeler yarattığı bir oyun..
Bana göre hayatın ta kendisi.
Tıpkı filmdeki öğretmenin çocuklara satrancı öğretirken dediği gibi.."Mesela eviniz için su bulmaya gidiyorsunuz. Birçok yönden engeller var. Hırsızlar, kızgın mülk
sahipleri, seller ve diğer tehlikeler..Ama tehditleri incelersiniz, bir plan yaparsınız. Aklınızı kullanır ve kendiniz için en güvenli kareyi bulursunuz."
Film, gerçek bir hikaye...Uganda'nın başkenti Kampala'nın Katwe bölgesinde yaşayan 10 yaşındaki Phiona Mutesi'nin hikayesi...
Phiona, annesi ve kardeşleri ile sefalet içinde bir yaşam sürerken , yolu bir öğretmen olan Katende ile kesişiyor. Çocuklara satranç öğreten Katende'nin yardımı ile satranç oynamaya ve giderek kendini geliştirmeye başlayan Phiona, Ugandan'nın en önemli satranç ustası olurken, ailesinin de daha iyi bir hayat sürmesini sağlıyor.
Film, Disney yapımı...Çok ilginç bir konusu olmasa da, oyuncular çok doğal ve karakterlerinin hakkını verecek kadar iyiler..Uganda'nın sefaletini gösteren sahneler oldukça etkileyici. Ve Phiona'nın arkadaşlarından birinin Phiona'ya satranç taşlarını öğretirken sıra piyona gelince söylediği " işte satrancı bunun için seviyorum; küçük biri , büyük biri haline gelebiliyor" un gerçekleştiğini görebilmek iyi hissettiriyor insanı.
Ben filmin adını da sevdim. Satranç yaygın inanışa göre Doğu kökenli bir oyun. Hindistan'da doğduğu, sonra da yayıldığı savunuluyor. Batı'ya doğru gidildikçe de bizim Vezir, Kraliçe'ye dönüşmüş.  Vezir taşının herşeye gücü yeter..
Ve, şaşırtıcı olan da erkek egemen bir dünyada nasıl olmuş da bu kadar gücün adı Kraliçe olmuş..
Tıpkı bizim Phiona gibi..Erkeklerin arasından sıyrılıp Katwe'nin kraliçesi olan Phiona gibi..
Rahmetli babam bana hep derdi ki " sen çok iyi bir satranç oyuncusu olabilirsin..çünkü hayatta hep birkaç hamle sonrasını görüyorsun" Bilmem doğru muydu bu görüşü babamın.. Ama ben, bir zamanlar keyifle oynadığım satranç ile niye sonraları ilgilenmediğimin pişmanlığına kapıldım filmi seyrederken.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder