Sinema sanatını çok seviyorum. Okumayı çok seviyorum.Yazmayı en çok seviyorum. Bir filmi izledikten, bir romanı okuduktan sonra düşüncelerim kelimelere dökülüyor. Ve ben o filmi , o romanı hep hatırlıyorum kendi kelimelerimle. Bir sanatı yorumlamak beni de o sanatın içine dahil ediyor ve bundan büyük keyif alıyorum. Bunu geç farkettim..Ama iyi ki farkettim....
9 Ocak 2016 Cumartesi
45 Years ( 45 Yıl) / 2015
Filmi seyrederken, özellikle final sahnesinde düşünüp durdum. 45 yıl, 50 yıl hatta daha da uzun bir evlilikte, geçen yıllar boyunca insan neler hisseder, duygular nereden nereye sürüklenir, insanlar birbirlerinin herşeyi mi olur hiçbirşeyi mi olmaz ömrün sonuna yaklaşırken. Bunu benim bilmem mümkün değil..Şimdi bile evlensem tekrar, bu kadar süren bir evliliğe sahip olamayacağım. Ama yine de hep merak edip duracağım ve çok yaşlı iki çifti elele sokaklarda gördüğüm zaman da imreneceğim bunca yılı başarı ile tamamlayabildikleri ve hayat yolcuğunu beraber yürüyebildikleri için...
Ama, sanırım dıştan gözlem sadece o iki kişiyi görüyor, neler hissettiklerini, yaşadıklarını bilmemize imkan yok.
Tıpkı filmdeki Kate ve Geoff gibi...45 yıldır evliler ve yaklaşan evlilik yıldönümleri için bir parti yapmaya karar veriyorlar.
Hiç çocukları yok, neden olmadığını bilmiyoruz. Huzurlu, dingin bir evlilik gibi duruyorsa da dışardan, aslında sessizliğin hakim olduğu, renksiz, sorunların pek de dile getirilmediği bir evlilik. Yaşadıkları evde, yaşayan ev sıcaklığı hissedilmiyor pek. Sanki donmuş bir ev gibi..
Ama bir gün bu donmuş eve, ,adamın evlenmeden önce , dağlarda donarak ölen sevgilisinin, kaybolan cesedinin bunca yıl sonra bulunduğunun haberi geliyor. Ve evdeki donlar, bu haber ile çözülmeye başlıyor. Tıpkı 45 yıl önce ölen kızın cesedinin buzlarının çözülmesi gibi... Şimdiye kadar konuşulmayan şeyler konuşuluyor, sırlar açığa çıkıyor.
Demek ki....45 yıllık bir evlilik bile olsa, eski sevgili, hem de ölmüş bir sevgili bir kadını hala huzursuz edermiş..İlk sevgili, bunca yıl geçse de bir adam için önemli olurmuş, o adamın hala şirazesini kaydırırmış..Demek ki yaş kaç olursa olsun, kadın ve erkek hep aynı imiş hissedilenlerde, davranışlarda, şüphecilikte, kıskançlıkta..
Charlotte Rampling ve Tom Courtenay muhteşem iki oyuncu.
Kısaca seyretmeye değer bir film..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder