Sinema sanatını çok seviyorum. Okumayı çok seviyorum.Yazmayı en çok seviyorum. Bir filmi izledikten, bir romanı okuduktan sonra düşüncelerim kelimelere dökülüyor. Ve ben o filmi , o romanı hep hatırlıyorum kendi kelimelerimle. Bir sanatı yorumlamak beni de o sanatın içine dahil ediyor ve bundan büyük keyif alıyorum. Bunu geç farkettim..Ama iyi ki farkettim....
21 Mart 2015 Cumartesi
Kemerlerinizi Bağlayın/Ferzan Özpetek 2014
Bir yerde okumuştum..'' Benim filmlerim hafiftir. En hüzünlü hikayeyi anlatırken bile '' dediğini Ferzan Özpetek'in..
Ben de hep hafif hissederdim onun filmlerini seyrederken.
O çevresine oturulup, uzun uzun yemek yenen büyük masaların her filminde başrolde olması mı, seçtiği şarkılar mı, dialogların naifliği mi , yoksa hayat verdiği karakterlerin gücü mü?..Bilemiyorum tan olarak ama hep iyi hissettirdi kendimi bana onun filmleri..
Ama bu filminde ne iyi ne kötü birşey hissedemedim.
Ve film, diğer birçok filmine göre vasat geldi bana. Bir Cahil Periler, bir Karşı Pencere, bir Hamam ile kıyaslandığında epey vasat.
Çünkü o uzun masa yoktu. Uzun masanın etrafına toplanmış insanlar yoktu. Şarap ve makarna yoktu. Serra Yılmaz yoktu. Sezen Aksu şarkısı bile yoktu bu filmde. Her filminde mutlaka olan gay karakteri bile geri planda idi.
Bana çok aşkı hissettirmeyen, daha çok tutku olduğunu düşündüğüm ve niye 13 yıl sürdüğünü anlayamadığım bir aşkın iki kahramanı. Evliler, 2 de çocukları var. Ama bu kadar mı mimiksiz dialoglar olur, bu kadar mı buz gibi bir evlilik olur..Çocuklar bile donuk. Evde yaşayan anne ve teyze olmasa herşey tatsız tutsuz.
Sonra filmin orta yerinde, birden bire kötücül bir hastalığın gelişi ile hayatları tepetaklak oluveriyor. Herkesin yaşadığı gibi. Bir gün öncesi ve bir gün sonrası aynı olmuyor artık , hastalığın öğrenilişi ile.
Sonrası....Bildiğimiz kemoretapi seanları.. Aile fertlerinin bilindik tepki ve davranışları..
Ve daha sonrası..Vermiyor sonu bize yönetmen, seyirciye bırakarak bitiriyor filmi..
Filmi dediğim gibi vasat bulsam da İşte Ferzan farkı dedirten ayrıntılar, insan hikayeleri vardı bu filmde de..Hele hele hastanede yatan bir hasta vardı ki..Bence filmin büyük ödülü ona verimeli.
Ve İtalyanın o güzel sokakları, yağmuru bile seyredilesiydi her zamanki gibi..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder