18 Mart 2015 Çarşamba

Still Alice /2014





''Still Alice''..
Uzun zamandır izlemek istiyordum..Ama erteliyordum da bir yandan aslında.
Belki mesleki olarak yine mi Alzheimer diye içime sıkıntılar basmasından..
Belki her seyrettiğim Alzheimer ile ilgili filmin benim ruhuma iyi gelmemesinden..
Belki de ya ben de bir gün olursam diye korkumdan..
Ama bugün tüm engellemelerimi bir yana bırakıp seyrettim..İyi ki de seyretmişim..
Çok abartmıyor, çok dramatize etmiyor..Ama öyle küçük detaylar ve ustaca örülmüş cümleler var ki...Boğazınıza bir yumruk oturuyor film boyu...
Filmin ismi bile yumruk gibi aslında..Still Alice..Anıları da gitse, bilişsel fonksiyonlarını da yitirse..O yine Alice... Sevenleri için..
Filmin bir yerinde Alice diyor ki..''I miss myself''....Kocası John'un yanıtı '' I miss you too Ali...So much''
Alzheimer herkes için ve bunu yaşayan tüm yakınları için çok zor bir hastalık..Hele son derece entellektüel bir dil bilimi profesörü buna yakalanırsa..Alice'in kendi sözleri ile ifade ettiği gibi varlığını dil ile, sözcüklerle, aklı ve yaşama biçimi ile gösteren biri tüm bunları kaybetmeye başlarsa geriye ne kalır?..
Alice kocasına şöyle der hastalığının başlangıç döneminde ''Keşke kanser olsaydım..Hiç olmazsa utanmazdım..Kanserliler için pembe kurdelalar takarlar, yürüyüşler düzenlerler, kendini şey gibi hissetmezsin''.....Bunları söylerken bile kocasına, bulamadığı sözcük için ''şey '' sözcüğünü kullanır..
Ve bir konuşma yapar bu hastalık ile savaşanlara ve yakınlarına..Orada şöyle der..
''The poet Elizabeth Bishoponce wrote: 'the Art of Losing isn't hard to master: so many things seem filled with the intent to be lost that their loss is no disaster.' I'm not a poet, I am a person living with early onset Alzheimer's, and as that person I find myself learning the art of losing every day. Losing my bearings, losing objects, losing sleep, but mostly losing memories...''
Bundan daha iyi yapılabilir mi bu hastalığın tanımı '' The art of losing''
Elbette, bu bayıldığım tanımlamalar, hastalığın size ne yaptığından çok sizin bu savaşta neler yaptığınıza yönelmiş anlatım, yazar Lisa Genova'ya ait..Aynı adlı romanını sabırsızlıkla bekliyorum okumak için...
Ve gelelim Julianne Moore'a...Bu rolü ile Oscar'a aday..Fazlası ile hak etmiş adaylığı bu oyunu ile..Diğer adayları izleyemedim daha henüz ama...Alırsa hiç şaşırmam..Bunca Alzheimer hastası gördüm..Hem başlangıç döneminde, hem ileri dönemde..O yaşanılan duygular ve tüm evrelerin yüz mimiklerine yansımış hali bu kadar mı iyi verilir? Şapka çıkardım..
Ha bu arada..Eğer Oscar'ı alırsa..Herkes bundan sonra Alec Baldwin'in karısını oynamak için sıraya girecek..Geçen yıl da yine Alec Baldwin'in karısını oynayan Cate Blanchett almıştı ya Oscar'ı :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder